Ergen ve Genç Yetişkin Sağlığını İyileştirmek İçin Eşitlik, Kapsayıcılık ve Yenilikçi Dijital Teknolojiler
Yenilikçi dijital teknolojiler, sağlık hizmetlerinin gelişiminde önemli bir role sahip. Ergenlere ve genç yetişkinlerine sağlanan sağlık hizmetleri de yapay zekâ çalışmaları için özel bir ilgi alanı oluşturuyor.
Örneğin ergenlik çağındaki gençlere yönelik kişiselleştirilmiş teknoloji tabanlı sağlık müdahaleleri için yapay zekâ teknolojilerinin nasıl yeni fırsatlar yarattığına dair çeşitli bakış açıları geliştiriliyor. Ancak elbette bu bakış açılarının eşitlik ve kapsayıcılık ilkeleriyle bütünleşmiş olması da beklenir.
Dijitalleşme Ergen ve Genç Yetişkinleri Ne Yönde Etkiliyor?
Her ne kadar ergen ve genç yetişkin sağlığını iyileştirmek üzere çalışmalar yapılsa da bu gruptaki insanlar aslında oldukça savunmasızdır. Eğitimde teknolojinin kullanımı ya da sosyal medya platformlarında varlık gösterme gibi çağın getirdiği birtakım yenilikler; ergenlerin ve genç yetişkinlerin bilinçsiz paylaşımların yapıldığı veya rıza alınmadan kişisel bilgilerin paylaşıldığı bir internet kullanımı ile sonuçlanabilir.
Özellikle dijital platformlardaki kalıcı dijital kayıtlar; hakaret, zorbalık, saldırı için yeni alanlar yaratır.
Günümüzdeki ergenlerin ve genç yetişkinlerin internet sayfalarda ve sosyal medyalarda yaşam boyu kalacak dijital ayak izleri oluşmuştur. Teknolojiye dayalı saldırılar, ergenleri ve genç yetişkinleri çaresiz bırakabilir ve üstelik failleri bulmayı da imkânsız hale getirebilir. Böylece dijital teknolojilere dayalı yeni travma biçimleri ve ergenlik çağı problemleri ortaya çıkabilir.
Güvenli ve Kapsayıcı Olmayan Dijitalleşme
Günümüzde dijitalleşmeye bağlı olarak yaygınlık gösteren sorunlar; veri yanlılığı, gözetleme ve Türkçeye paylaşanababalık olarak geçen sharenting’tir. Paylaşım (share) ve ebeveynlik (parenting) kavramlarının bir araya gelmesiyle oluşan bu kelime, ebeveynler tarafından çocukları adına açılan ve yönetilen sosyal medya profillerinde içerik paylaşımı anlamına gelir. Başka kullanıcıların çocukların fotoğraflarını izinsiz kopyalayarak başka hesapta paylaşılması ise “dijital kaçırma” gibi başka bir soruna da yol açabilir. Ayrıca teknoloji kullanımı ile birlikte sağlık eşitsizliklerinin de artmış olduğu söylenebilir. Bu sebeple dijitalleşmeyi herkes için güvenli kılarken, eşitlik ve kapsayıcılık ilkelerini de göz önünde bulundurmak da fayda vardır.
Eşitlik ve Kapsayıcılık İlkeleri Çerçevesinde Yenilikçi Dijital Teknolojiler
Yapay zekâ sistemleri iş birliğine, açık iletişime, güvenliğe ve sosyal sorumluluğa öncelik vermelidir. Aksi takdirde, ergenler ve genç yetişkinler ciddi psikolojik ve sosyal risk altında kalabilir. Önleyici sağlık hizmetlerini iyileştirmek için yapay zekadan yararlanmanın çeşitli zorlukları da bulunmaktadır.
Koruyucu hekimlik uygulamaları yapay zekâ ile geliştirildiğinde, ayrıcalıklı olanların daha avantajlı olmayacağı biçimde işlemesi sağlanabilir. Yapay zekâ; sağlık hizmetlerinde mevcut eşitsizlikleri artırma potansiyeline sahip olduğundan, ergenlerin ve genç yetişkinlerin sağlığını geliştirmek için yenilikçi dijital teknolojilerin adil bir kapsayıcılık ile dengelenmesi gerekir.
Yapay zekâ, oyunun kurallarını değiştirebilecek güçte bir teknolojidir, ancak toplumsal zararı önlemek için sağlık hizmetlerine dikkatli bir şekilde entegre edilmesi gerekir. Çeşitli çözümler tasarlarken, adil katılıma öncelik veren insan hakları ilkeleri merkeze alınmalıdır. Toplum sağlığını iyileştirmek için teknolojilerin kullanımını teşvik eden düzenlemeler, eşit ve kapsayıcı olduğu ölçüde tüm insanlığın yararına olabilir.
“Kim Bunlar? : X, Y ve Z Kuşağı” başlıklı blog yazımıza gidebilir ya da Çeşitlilik ve Kapsayıcılık kategorisine geri dönebilirsiniz.