Kaygı Krizi Nedir?
İnsanlar gün içinde birçok farklı duygu hisseder ve birçok kez bu duygular arasında geçişler yapar. İyi bir haber alınca sevinir örneğin ya da bir sınava girmeden önce kaygılanabilir.
Duygu durumu karşılaştığımız olayların da etkisiyle sık sık değişkenlik gösterebilir. Üzülmek, sevinmek, korkmak veya heyecanlanmak. Bunların hepsi insana dair ve insana ait duygu durumlarıdır.
Duygular beynimizin olaylara karşı verdiği tepkilerdir. Anksiyete ya da kaygı da bu tepkilerden biridir. Stresli durumlarla karşılaştığımızda kaygılanmak doğal bir durumdur. Fakat kaygı önlenemez bir biçimde ve bir kronik bir süreklilik halini alıyorsa ortada bir sorun var olabilir. Bu gibi durumlar anksiyete krizi olarak adlandırılmaktadır.
Bir ödevi yetiştirmeye çalışırken, yeni bir işe başlarken ya da sevdiğimiz bir insana telefonla ulaşamadığımız durumlarda kaygılanabiliriz. Ortada buna benzer herhangi görünür bir etken olmadan kaygılanıyor isek bu durum bizi olumsuz yönde etkileyecektir. Sınava kaygılanıyorsak sınav bittiğinde kaygımız geçer ama ortada görünür herhangi bir etkenin olmadığı durumlarda da kaygılanıyorsak, durum farklılaşabilir. Ortada herhangi bir neden olmadan kaygılanıyor veya karşılaştığımız olaylar karşısında aşırı derecede endişelenip, anksiyete krizleri yaşıyorsak bir an evvel hayat kalitemizi düşüren bu gibi kaygı durumlarından kurtulmak için profesyonel bir yardım almamız gerekir.
Kaygı Krizlerinin Belirtileri
Kaygı krizlerinin duygusal belirtileri onu korku ya da sevinç gibi durumlardan ayırır. Korktuğumuz zaman bir şeyden korkarız. Örneğin aniden beklenmedik bir ses duyduğumuzda buna korkarak tepki veririz. Aynı şekilde sevindiğimizde de bizi sevindiren bir şey vardır ve ona gülümseyerek tepki veririz. Ama bizi kaygılandıran şey çoğu zaman belirsizdir. Beynimiz bu belirsizlik durumunun yarattığı strese karşı bir tepki verir ve kaygılanmaya başlarız. Kaygı krizleri kişiyi duygusal açıdan ve mental olarak yıpratmasının yanı sıra somatik yani bedensel belirtilere de sahiptir. Bunlar kısaca:
- Göğüste ağırlık,
- Nefes darlığı,
- Terleme,
- Sıcak basması,
- Göğüs ağrısı ya da titreme,
- Yer yer mide bulantısı ve kusma şeklinde sıralanabilir.
Kaygı Krizleriyle Nasıl Başa Çıkabiliriz?
Öncelikle profesyonel bir yardım almamız bizim için en iyisi olacaktır. Psikolojik tedavi ile kaygı durumunu tetikleyen durumlar anlamlandırılabilir ve bu durumları ortaya çıkaran belirsizlikler çözülebilir. Başvurulan uzman hekim gerekli görürse ilaç tedavisi de psikolojik tedavi ile birlikte yürütülebilir.
Bunun dışında meditasyon ve yoga yapmak, kafeinli içecekleri azaltmak ve sağlıklı bir şekilde beslenmek, sık sık egzersiz yapmak kaygılı olma durumunun azalmasında yardımcı olacaktır. Bunun yanı sıra sosyalleşmek ve arkadaşlarımızla görüşmek ve onların desteğini almak bize kendimizi iyi hissettirecektir. Aynı zamanda kaygılarımızı tanımlayabilmek için günlük tutmak hem kötü düşüncelerimizi yönetmemize hem de rahatlamamıza yardımcı olabilir. Bu bakımdan her gün günlük tutmak ve duyguları ifade etmek, bir sağaltım işlevi görebilir.
“Neden Gelecek Kaygısı Yaşarız? Nasıl Yeneriz?” ve “Anksiyete Nedir?” içeriklerimizi de okuyabilirsiniz.