Burdur’un Yeşilova ilçesinin kuzey batısında bulunan, ilçe merkezine 4 km. uzaklıkta olan Salda Gölü, kayalık araziler ve küçük alüvyonal ovalarla çevrili hafif tuzlu tektonik bir göldür. Derinlik olarak Türkiye’nin en derin tatlı su gölü konumundadır. Ölçülebilen derinliği ise 185 metredir. Salda Gölü dünyanın üçüncü derin gölüdür. İlçe merkezine yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta gölün plajında yüzülebilmektedir. Denizden yüksekliği 1193 metredir ve 44 kilometrekare yüz ölçümüne sahiptir. Salda Gölü’nün binlerce yıl önce jeolojik bir çökme sonucu meydana geldiği tahmin ediliyor.

Göl yuvarlak bir yapıya sahiptir ve gölde büyük sazan balıkları yaşamaktadır. 1989 yılından beri Salda Gölü ve çevresi birinci derece doğal sit alanı olarak korunmaktadır. Toros Dağları’nın arasında krater özelliği taşıyan Salda Gölü’nün suyu sodalı, magnezyum yönünden zengin ve killi bir yapısı vardır. Sudaki bu magnezyum nedeniyle göl beyaz renktedir.

Bu bembeyaz kumsalları ve turkuaz rengi suyuyla Türkiye’nin Maldivleri olarak bilinen Salda Gölü, Mars’tan gelen fotoğraflardaki yeryüzü görüntüsüyle benzerlik gösterdiği için bilim insanlarının ilgisini çekmiştir. 1996 yılında İskoçya’nın Glasgow Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mike Russel ve ekibi, Salda Gölü’nün zemin ve toprak yapısıyla ilgili bilimsel araştırmalarda bulunmak için ilçeye gelmişti ve dört yıl süren bir araştırma gerçekleştirmişlerdi. Araştırma sonucunda dünya üzerinde Mars gezegeninin jeolojik yapısına benzerlik gösteren iki noktanın olduğunu belirtti.

Bunlardan birisinin Kanada’nın kuzey bölgesinde, diğerinin ise Salda Gölü’nde olduğunu kaydetti. Prof. Russel gölde bulunan yüksek magnezyum içerikli beyaz kayaçların Mars’ta da bulunduğunu belirtmiş bu durumun Mars’taki bölgenin de eskiden deniz ya da göl olabileceğini iddia etti.

Salda Gölü’nün Bitmeyen Faydaları

Salda Gölü’nde yapılan başka araştırmalarda da uzmanlar, göl suyunun sivilce ve mantar gibi bazı cilt hastalıklarına karşı etkili olduğunu belirtmişlerdir. Gölün sahip olduğu toprak yapısı sayesinde bazı hastalıklardan da kurtulabileceğimiz belirtildi.

Ayrıca Salda Gölü’nün çamuru doğaldır ve yurt çapında fazla bilinmemektedir. Bu da kullanan kişi sayısının az olması ve diğer çamur havuzlarından daha temiz olması anlamına gelmektedir.

Fakat çamur banyosu yapacağınız çamur kilinin buruna hoş gelmeyen bir kokusu vardır. Bu çamur banyosu cilt hastalıklarına, sivilcelere, eklem ağrılarına, sedef gibi problemlere iyi gelmektedir.

Ayrıca cildi yumuşatma, gözenekleri açma, selüloit ve çatlak tedavisi, akne ve sivilceleri yok etme, kırışıklıkları giderme gibi özellikleri de bulunmaktadır. Cilde sürülen çamur cildi gerdirip insanın genç hissetmesini de sağlıyor. Tüm bunların yanında kan dolaşımını hızlandırır ve kasları rahatlatır.
Tüm bu özellikleriyle Salda Gölü ciddi anlamda koruma altına alınmalıdır. Çünkü her ne kadar 1989’da Sit Alanı ilan edilmiş olsa da kısıtlı yapılaşmaya izin vermek amacıyla 1992’de koruma derecesi düşürülmüştür.

“Dünyada Timsahların Nesli Tükeniyor Mu? ” Başlıklı blog yazımıza gidebilir ya da  Keşfet kategorisine geri dönebilirsiniz.