Anksiyeteyi Müzikle Tedavi Edin

Müzik, ruhu besleyen bir sanat olmanın yanı sıra modern insan için vazgeçilmez bir zevk ve memnuniyet kaynağı. Müziğin düşüncelerimizi, duygularımızı, davranışlarımızı etkileyebileceği düşüncesi hiçbirimiz için bir sürpriz değil. Çok sevdiğimiz hızlı tempolu bir şarkıyı dinlerken yerimizde duramamanız veya canlı bir performans esnasında göz yaşlarına boğulmamız müziğin ruh halimizi nasıl etkilediğini gösteren en basit örneklerden. Uzmanlar müziğin zihni rahatlatabildiği, vücuda ekstra enerji verebildiği gibi insanların acıyı daha az hissetmesine bile yardımcı olabildiğini ifade ediyor.

Günümüzde, uzmanlar tarafından yapılan çeşitli bilimsel çalışmalar müziğin depresyona giren hastalar üzerinde de iyileştirici bir etkisi olduğunu gösterdi. Müzik, tek başına anksiyete bozukluklarını ya da depresyonu tam olarak tedavi edemese de tedavi sürecine ciddi anlamda destek olabiliyor.

Müzikoterapi adı verilen müzik terapisinin ağrı ve otobiyografik hafıza süreci üzerinde ciddi etkisi olduğu uzmanlar tarafından da onaylanmış durumda. Söz gelimi Fransa Müzik Terapisi Federasyonu, müzik terapisini iletişim ve / veya ilişki sorunları olan bireylerin bakım, destek veya rehabilitasyonu için terapötik bir uygulama olarak tanımlıyor.

İşte müziğin tedavi edici etkilerine yönelik birkaç örnek…

Çalışma 1

Birinci çalışma, Kaygı bozukluğu olan bir grup hasta üzerinde yapılmıştır.

Grup haftada bir müzik terapisine tabii tutuldu ve terapiye giren ekibin girmeyen ekibe nazaran tedaviye daha fazla cevap verdiği gözlemlendi.

Çalışma 2

İkinci çalışma Alzheimer hastalığından muzdarip bir grup insan üzerinde yapılmıştır.

Alzheimer hastalığının ilerleyen evrelerinde bulunan 18 kişi iki gruba ayrıldı ve gruplardan birine duş yaptıkları süre boyunca müzik dinletildi. Çalışma sonunda, duş esnasında müzik dinletilen grubun dinlemeyen gruba göre ciddi bir iyileşme gösterdiği gözlemlendi.

Çalışma 3

Üçüncü çalışma ise onkoloji hastaları üzerinde yapılmıştır.

Müziğin ağrı üzerindeki etkilerini göstermek için onkolojide yatan 24 kanser hastası 2 gruba ayırıldı ve bir gruba düzenli olarak müzik dinletildi. Her terapiden önce ve 30 dakika sonra grupların ağrı eşiği ölçüldü, müzik terapisine giren grubun sadece ağrı seviyesinde değil aynı zamanda kaygı dizeyinde de azalmalar olduğu görüldü.

Kaynak: austinpublishinggroup.com/depression-anxiety/fulltext/depression-v2-id1057.php

Peki, müzik nasıl tedavi ediyor?

Aslında müzik dinlemek beynimizde bir ödül aktivasyonu sağlar. Bu aktivasyon, motivasyon için gerekli olan dopamin salgılanmasını ve aynı zamanda seratonin ve endorfin hormonlarının salınımını tetikler. Bu nedenle, müzik dinlemek stresi ve acıyı azaltan rahatlatıcı özelliklere sahiptir.

Aktif Müzik Terapisinin Depresyona Etkileri

Aktif Müzik Terapisi (AMT), hastalarla müzikal bir ilişki kurmayı içerir. AMT, hastanın sesini kullanarak (yani şarkı söyleyerek), bir enstrümanı çalarak veya vücudunu kullanarak (dokunarak) kendini ifade etmesini sağlar. Ritim, tonalite, yoğunluk ve melodi, hastanın olumlu duyguları geri kazanmasına veya keşfetmesine, sosyal yeteneklerini geliştirmesine yardımcı olmak için kullanılır. Şarkı söylemek, sözlü veya sözsüz kayıtlarda konuşmak rehabilitasyonunu, nefes kontrolünü sağlar.

AMT ayrıca Alzheimer hastaları için sanrılar, ajitasyon, ilgisizlik, sinirlilik, anormal motor aktivite ve gece rahatsızlıkları gibi önemli ölçüde onaylanmış davranışsal ve psikolojik semptomları azaltmaya yardımcı olur. Bunama teşhisi konan kişiler için de ajite ve agresif davranışların sıklığını azaltmada etkilidir.

Özetle, müziğin ruh halimiz üzerinde oldukça olumlu bir etkisi vardır. Pozitif deneyimlerle yaşam kontrolüne katkıda bulunur. Müzik dinlemek, şarkı söylemek, depresyon ve anksiyete gibi duygu durum bozukluklarında hastanın “yeniden hayata bağlanmasına” katkıda bulunur.

“5 dakikada sağlıklı dondurma” başlıklı blog yazımıza gidebilir ya da Öğren kategorisine geri dönebilirsiniz.