Antik Yunan tiyatro tarihi, tanrılarını onurlandıran festivallerle başladı. Bir tanrı olan Dionysos, “Şehir Dionysia” adlı bir festivalle anıldı. Atina’da bu festival sırasında erkekler Dionysos’u karşılamak için şarkılar söylerlerdi. Oyunlar sadece Dionysia festivalinde sunulurdu.

Atina, bu tiyatro geleneği için ana merkezdi. Atinalılar, ortak bir kimliği benimsetmek için bu festivalleri sayısız dostlarına yaydılar.

İlk Yunan festivallerinde oyuncular, yönetmenler ve oyun yazarlarının hepsi aynı kişiydi. Bir süre sonra, her oyunda sadece üç oyuncunun oynamasına izin verildi. Daha sonra birkaç konuşmayan rolün sahnede oynamasına izin verildi. Sahneye sınırlı sayıda oyuncu olması nedeniyle, koro Yunan tiyatrosunun çok aktif bir parçası haline geldi.

Oyunlar trajedi, komedi ve satir olarak ayrılıyordu. Trajedi ve komedi tamamen ayrı türler olarak görülüyordu. Satir oyunları, mitolojik konuyu komik bir şekilde ele alırdı.

Trajedi Oyunları

Thespis, trajedinin ilk Yunan “aktörü” ve yaratıcısı olarak kabul edilir. Bununla birlikte, Thespis göz ardı edilmiştir ve bazen Yunan trajedilerinin kronolojik sırasına göre on altıncı sıraya kadar inmektedir.

Aristoteles’in Poetikası, Yunan tiyatrosunun kökenleri hakkında bilinen en eski teoriyi içerir. Aristoteles trajedinin, her yıl Dionysia’da Dionysos’u övmek için söylenen dithyramblardan evrimleştiğini söylüyor. Dithyramblar doğaçlamalar olarak başlamıtır, ancak MÖ 600’lerde şair Arion, dithyrambı bir koro tarafından söylenen resmileştirilmiş bir anlatıya dönüştürmesiyle tanınır. Beşinci yüzyılın en tanınan üç Yunan trajedisi oyun yazarı Sophocles, Euripides ve Aeschylus’tur. Trajedi oyunları ağlatmayı amaçlamıştır ve çoğunlukla sonu ölümle sonuçlanmıştır.

Antik Yunan Tiyatrosuyla Geçmişe Yolculuk

Komedi Oyunları

Komedi, antik Yunan tiyatrosunun önemli bir parçasıydı. Komedi oyunları taklitten türetilmiştir ve kökenine dair hiçbir iz yoktur. Komedi oyunlarının çoğunu Aristophanes yazmıştır. Komedi oyunları güldürmeyi amaçlamıştır ve çoğunun sonu evlilikle sonuçlanmıştır.

Yunan Tiyatrosu

Tiyatrolar, tepelerin yamaçlarına inşa edilmiş büyük, açık hava yapılardı. Üç ana unsurdan oluşuyorlardı: orkestra, kulis ve seyirci.

Orkestra, tiyatronun orta kısmında oyun, dans, dini törenlerin gerçekleştiği ve oyuncuların yer aldığı, geniş dairesel veya dikdörtgen bir alandır.

Kulis, orkestranın arkasında yer alan geniş dikdörtgen bir yapıdır. O yapıda oyuncular kostümlerini ve maskelerini değiştirebilirlerdi. Önceleri bir çadır ya da kulübe olan bu kulisler, daha sonra kalıcı bir taş yapı haline geldi. Bu yapılar bazen oyunda arka plan görevi görecek şekilde boyandı.

Oyuncular

Oyuncuların tümü amatör ve erkekti. Antik Yunan aktörleri, tüm seyircilerin oyunu görebilmesi ve duyabilmesi için jest ve mimiklerini çok fazla kullanıyorlardı. Bununla birlikte, çoğu Yunan tiyatrosu, en küçük sesi bile diğer bir seyirciye iletmek için akıllıca inşa edildi.

Kostüm ve Maskeler

Aktörler seyircilerden o kadar uzaktı ki kostüm ve maskelerin çok bir esprisi kalmıyordu. Maskeler keten veya mantardan yapılıyordu, bu yüzden hiçbiri günümüze ulaşmadı. Trajik maskeler kederli ya da acılı ifadeler taşırken, komik maskeler gülümseyen, alaycı bir ifadeye sahipti. Maskelerin şekli, oyuncunun sesini güçlendirerek izleyicinin duymasını kolaylaştırdı.

Kullanılan tüm görseller tr.wikipedia.org adresinden alınmıştır.

Duygusal acı metaforu olarak kalp kırıklığı” başlıklı blog yazımıza gidebilir ya da Öğren kategorisine geri dönebilirsiniz.