Yunan mitlerini az çok hepimiz biliriz. İmkansız aşklardan, birbirini sırtından bıçaklayan kardeşlere kadar, entrikalarla dolu mitolojik hikayeler birçok insanın ilgisini çeker. Hele konu baharı getiren Yeraltı Tanrıçası Persephone ise…

Her ne kadar okuduğunuzda, yaşadığı şeylere karşı çıkamaması nedeniyle sizi biraz hayal kırıklığına uğratacak bir tanrıça olsa da hikayeyi derinden incelediğinizde, Hades’in onu ele geçirmesiyle ölmeyen ama yokluğuyla öldüren ve varlığıyla dünyaya yaşamı getiren Persephone’nin hikayesine hayran kalacaksınız. Evlat hasretiyle yanıp tutuşan Demeter ve aşkından deliye dönen karanlık Zeus… Peki, siz kimin tarafındasınız?

Yunan tanrıçası Persephone, yeryüzünün bereket ve hasat tanrıçası Demeter ile Olimposluların kralı Zeus’un çocuğuydu. Demeter, tanrıçalar arasındaki en fedakar tanrıça ve en fedakar anneydi. Kızı Persephone’yi çok sevdi. Persephone diğer çocuklarla oynayarak, Olimpos bahçelerinde vakit geçirerek, mutlu bir çocukluk yaşadı.

Ancak bir gün Persephone, en sevdiği çiçek perileriyle nergis çiçeği toplarken, dünya aniden yarıldı. Derin karanlığın içinden Hades çıktı.

Yeraltından, Persephone’nin masum güzelliğinin ışıl ışıl parladığını gören Hades umutsuzca onun Yeraltı Dünyası Kraliçesi olmasını istedi ve Persephone’yi yanına almak için Zeus’un iznini almaya gitti. Demeter’in böyle bir talebe nasıl yanıt vereceği konusunda endişe duymayan Zeus Hades’in teklifini kabul etti.

Bir Yeraltı Tanrıçası: Persephone

Hades, tüm güzelliğiyle Persephone’yi ele geçirerek onu Yeraltı Dünyasına götürdü. Persephone, sevgili annesi Demeter’e kederle haykırdı ama sesini duyuramadı. Persephone artık Yeraltı Dünyasında, Hades’in kontrolü altındaydı.

Demeter, Persephone’nin perilerle oynadığı bahçelere gitti ancak kızını artık hiçbir yerde bulamıyordu. Koruda bir su perisine rastladı. Nazikçe Persephone’nin nerede olduğunu sordu. Su perisi acı içindeydi, cevap veremedi.

Kederli Demeter, kızını aramak için tüm dünyayı aradı. Onun muazzam üzüntüsü, dünyanın karanlık, soğuk ve çorak olmasına neden oldu. Bir zamanlar yemyeşil olan çayırlar sarardı, ağaçlar eğildi, yağmurlar kesildi.

Tüm dünyayı gezip dolaşan Demeter kızını bulamayınca, çareyi Zeus ile konuşmakta buldu. Zeus, Demeter’e Persephone’nin Yeraltı Dünyasındaki Hades ile evlendiğini söyledi. Demeter’ın öfkesi büyüdükçe büyüdü ve Zeus’tan Persephone’yi derhal geri getirmesini istedi. Ancak Zeus bunu reddetti.

Demeter Olimpos’tan ayrıldı ve dünyanın onsuz çürümeye başlamasına seyirci kaldı. Kendisine ve kızına ihanet ettiği için Zeus’u cezalandırmaya karar vermişti. Yeşil çayırlar karardı ve kül haline geldi. Ağaçlar sert toprağın içine gömülmeye başladı. Nehirler kurudu, göller dondu…

Artık Zeus’un Demeter’ın taleplerini kabul etmekten başka seçeneği kalmamıştı. Haberci Hermes’e, Persephone’yi geri getirmesini emretti.

Yeraltı Dünyasında Persephone, ona şefkatle davranan ve ona kraliçesi olarak kıymet veren Hades’i sevmeye başlamıştı. Persephone, Olimpos’ta olduğu gibi, Yeraltı Dünyasında da ebedi güzelliğini korudu. Hades, onun nazik ve besleyici doğasına hayran kaldı. Öte yandan Persephone, sevgili annesini de çok özlemişti, onunla yeryüzünde vakit geçirmek istiyordu.

Hermes Yeraltı Dünyasına ulaştığında, Persephone’nin annesine ve babasına yeniden kavuşması için onunla birlikte dünyaya geri dönmesini istedi. Hades, Zeus’un emirlerini reddedemeyeceğini biliyordu, ancak sevgili Persephone’den de ayrılamıyordu. Aklına bir fikir geldi.

Bir Yeraltı Tanrıçası: PersephoneYeraltı Dünyasından ayrılmadan önce Hades, Persephone’ye veda hediyesi olarak nar verdi. Çünkü herhangi bir Olimpos’lu, Yeraltı Dünyasında herhangi bir şey yer veya içerse, sonsuza kadar orada kalmaya mahkum olurdu. Demeter bile Persephone’yi bu kader konusunda uyarmış ve bir gün Yeraltı Dünyasına giderse orada asla bir şey yememesi veya içmemesini tembihlemişti.

Persephone annesine tekrar kavuşmayı düşünürken, nar tanelerini yemeye başladı. Altı nar tanesinden sonra Persephone, sonsuza dek Hades’in Kraliçesi olarak Yeraltı Dünyasında kalacağını anladı.

Hermes endişeyle kızının dönüşünü bekleyen Demeter ve Zeus’un yanına geri döndü. Hermes’i yalnız gören Demeter üzüntüsünden ve öfkesinden çılgına döndü, Hades’in Persephone’yi orada tutmak için ne yaptığını anlamıştı.

Ancak tüm tanrıların kudretli kralı olan Zeus, sevgili topraklarının daha fazla çürümesine ve çorak kalmasına izin veremezdi; Hades ile bir anlaşma yaptı.

Hades, genç Persephone’yi nar yedirerek kandırmıştı bu yüzden, Persephone annesini özgürce ziyaret edecekti. Karşılığında da Persephone, yediği her tohum için bir ay Hades’in yanında kalacaktı. Böylece Persephone, yılın yarısında Hades’in yanında, diğer yarısında da annesinin yanında olacaktı.

Persephone dünyadaki altı ayı boyunca annesiyle yeniden bir araya geldi, topraklar bereketlendi, çayırlar yeşillendi, ağaçlar uzadı. Sık sık yağmur yağdı ve kuraklık görülmedi.

Bununla birlikte, Persephone yeryüzünden ayrılıp Hades’in dünyasına geri döndüğünde, dünya yeniden soğuk ve karanlık bir döneme girdi. Demeter kızı için üzüldü ve toprağı beslemek için zaman ayırmadı.

Böylece, Yunan mitolojisine göre mevsimler yaratıldı; sonbahar ve kış ayları Persephone’nin Hades’in yanında, Yeraltı Dünyası tahtına oturduğu, ilkbahar ve yaz ayları ise Persephone’nin sevgili annesi Demeter ile yeniden bir araya geldiği zaman olarak tasvir edildi.

Kullanılan tüm görseller wikipedia.org adresinden alınmıştır.

Artırılmış İnsan: Transhümanizm Nedir?” başlıklı blog yazımıza gidebilir ya da Öğren kategorisine geri dönebilirsiniz.