Gabriel Garcia Marquez: Bugüne Kadar Yaşamış En Büyük Kolombiyalı

20. yüzyılın en önemli yazarlarından Gabriel Garcia Marquez; Kırmızı Pazartesi, Kolera Günlerinde Aşk, Labirentindeki General, Yüzyıllık Yalnızlık gibi muhteşem eserleri bizlere armağan ederek bu dünyadan ayrıldı. Gabriel Garcia Marquez’in hayatı, eserleri…

Latin Amerika’da “Gabo” olarak bilinen yazar, romancı, hikayeci ve oyun yazarı… Tam adı, Gabriel José de la Conciliación García Márquez olan Kolombiyalı ünlü yazar Gabriel Garcia Marquez kimdir? 6 Mart 1927 tarihinde Aracataca, Kolombiya’da dünyaya geldi. Marquez, 16 kardeşin en büyüğüydü. Babası Gabriel Elijio García doğal yöntemlerle ilaçlar yapıp satarken annesi Luisa Santiaga Márquez telgrafçıydı. Marquez çifti, küçük bebeklerini anneannesi ve dedesine bırakıp Barranquilla’ya göç etti. Geleceğin büyük yazarı; anneannesi, dedesi ve teyzesinin yanında büyüdü. Sıradışı çocukluğu, yıllar sonra Yüzyıllık Yalnızlık romanına ilham verecekti ki büyükannesi iyi bir hikaye anlatıcısı, dedesi ise savaş anılarını anlatmayı seven entelektüel bir albaydı.

Masallar ve efsaneler arasında büyüyen Gabriel Garcia Marquez, 12 yaşında burs kazanıp Bogota’nın kuzeyindeki Zipaquirá kentinde, Compañía de Jesús’ta din ağırlıklı bir eğitim gördü. 19 yaşında, ailesinin isteğiyle Kolombiya Ulusal Üniversitesi’nde hukuk okumaya başlasa da sıkıldı ve eğitimini yarıda bıraktı. Franz Kafka, Ernest Hemingway, James Joyce, Virginia Woolf ve William Faulkner’a hayrandı; iyi bir edebiyatçı olmak istiyordu. Yazma tutkusu onu gazeteciliğe yönlendirdi. Kolombiya’yı dolaşırken yazdığı hikayeleri “El Universal”de yayınlanmaya başladı. 50’lerden itibaren de El Heraldo, El Espectador gibi gazetelerde çalıştı; Roma, Cenevre, Paris, New York, Barselona gibi şehirleri gezdi. Marquez; Macaristan, Polonya ve Meksika’ya da gitti.

Tüm Yaşamı Boyunca Yazdığı Roman: Yüzyıllık Yalnızlık

Gabriel Garcia Marquez, 1955 yılında batan bir gemiden kurtulup okyanusta küçük bir salda on gün geçiren Luis Alejandro Velasco’nun anılarını gazetesi için tefrika etse de olaylar, gemicinin ağzından anlatılıyordu. Velasco’nun hayatta kalma mücadelesi, 1970’te “Bir Kayıp Denizci” ismiyle yayımlandı. O zamana kadar da kimse bu satırların Marquez’e ait olduğunu bilmiyordu. 40’lı yıllarda öykü yazmaya başlayan Marquez’in ilk eseri Yaprak Fırtınası (La Hojarasca), yedi yıl sonra, 1955 yılında basıldı.

Bir muhabirin “Yüzyıllık Yalnızlık’ı ne kadar zamanda yazdınız?” sorusunu, “Tüm yaşamım boyunca” diye cevaplayan Marquez’in her zaman hayaliydi, çocukluğunu yazmak… 18 ay boyunca bir odaya kapandı ve bu muhteşem eseri kaleme aldı. Bir yandan yoksullukla boğuşan ünlü yazarın romanını tamamladığında evdeki eşyaların çoğu satılmıştı! Kitap, 1967’de yayımlandığı ilk haftada 8 bin sattı. Marquez, böylece tüm borçlarını ödedi. “Yüzyıllık Yalnızlık” 30 farklı dilde, 50 milyondan fazla sattı; usta yazara dünya çapında şöhret getirdi.

gabriel-garcia-marquez

GABRİEL GARCIA MARQUEZ

Çocukluk Aşkı, Esin Perisi Mercedes

Gabriel Garcia Marquez, 1958 yılında Mercedes Barcha ile evlenmiş ve Meksika’ya yerleşmişti. Çocukluk aşkı, esin perisi Mercedes ile iki oğulları oldu. “Yüzyıllık Yalnızlık”taki eczacı Mercedes’i yaratırken de karısından ilham aldı.

“Kolera Günlerinde Aşk” 1985’te yayımlandı. Bu romanda 50 yıllık bir aşk hikayesine ve Apollon-Dionysos ikiliğine odaklanan usta yazarın birçok eseri beyazperdeye de uyarlandı. Kırmızı Pazartesi ise failleri meçhulleri ve karışık siyasi tarihiyle Latin Amerika’yı gözler önüne sererken 1991 yılında yayımlandığını not düşelim.

Pablo Escobar’ın hikayesini konu alan “Bir Kaçırılma Öyküsü” (1996), Kolombiya’nın karanlık dönemlerini masaya yatırırken Gabriel Garcia Marquez, 2004’te yayımladığı “Benim Hüzünlü Orospularım” adlı kitabında 90. yaş gününü kutlayan bir köşe yazarına odaklandı.

Aktif Olarak Politikanın İçindeydi

Küba Devrimi’ne sempatisini asla saklamayan Gabriel Garcia Marquez, 1959 yılında Fidel Castro ile tanıştı ve her zaman da aktif olarak politikanın içinde oldu. Kolombiya Hükümeti ve gerilla örgütleri ELN (Ulusal Kurtuluş Ordusu) ve FARC (Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri) arasındaki barış görüşmelerinde arabuluculuk yapan Gabriel Garcia Marquez, uzun yıllar boyunca Meksika ve İspanya’da sürgün hayatı yaşadı. 1982 yılında tekrar ülkesine dönen usta yazar, 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldüğünde Kolombiya, Meksika ve Küba onun kendi yazarları olduğunu iddia etti! (Kolombiya’da doğmuştu, Meksika’da yaşamıştı, Küba’yı da siyasi olarak, politik görüşlerinden dolayı yakın hissediyordu.)

Marquez, Stockholm’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldığı gün “Latin Amerika’nın Yalnızlığı” başlıklı şöyle bir konuşma yaparak da tarihe geçti:

“…New York’un nüfusunu yedi ile çarparak çoğaltacak denli yeni insan doğuyor her yıl. Çoğu en yoksul ülkelerde dünyaya geliyor ki bu ülkeler arasında Latin Amerika ülkeleri de var. Buna karşılık en gelişmiş ülkeler, yalnız bugüne dek var olmuş tüm insanları değil ama bu kısmetsizlikler gezegeninden gelip geçmiş canlı yaratıkların tümünü yüz kez kül etmeye yetecek bir yok etme gücünü biriktirmeyi başardılar…”

Neustadt Uluslararası Edebiyat Ödülü ve Nobel Edebiyat Ödülü

1972 yılında Neustadt Uluslararası Edebiyat Ödülü’nü, 1982’de ise Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Gabriel Marquez, 1998’de “Cambio” adlı dergiyi satın aldı. 20’den fazla eserin sahibi olan usta yazar, eserlerinde ise mekan olarak hep Latin Amerika’daki hayali kentleri tercih etti. Latin Amerikalılar bu yüzden onun eserlerinde kendilerinden çok şey buldu; iç savaşlar, darbeler, diktatörler, salgınlar, doğal felaketler… Bilindik ve sıradan olayları öyle bir aktardı ki Marquez’in “Büyülü Gerçekçilik” akımı tam da buydu.

Gabriel Garcia Marquez 17 Nisan 2014 tarihinde, Meksika’daki evinde hayata gözlerini yumdu. Kolombiya Cumhurbaşkanı Juan Manuel Santos tarafından “Bugüne kadar yaşamış en büyük Kolombiyalı” olarak tanımlanan yazar 2012 yılında demans (bunama) hastalığından dolayı yazmayı bırakmıştı.

Gabriel Garcia Marquez’in Eserleri

  • Yaprak Fırtınası (1995)
  • Albaya Mektup Yazan Kimse Yok (1961) (Günümüzde “Albaya Mektup Yok” adıyla Can Yayınları tarafından basılmakta)
  • Hanım Ağanın Cenaze Töreni (1962)
  • Şer Saati (1962)
  • Yüzyıllık Yalnızlık (1967)
  • Mavi Köpeğin Gözleri (1973)
  • Başkan Babamızın Sonbaharı (1975)
  • İyi Kalpli Erendira (1978)
  • Kırmızı Pazartesi (1981)
  • Kolera Günlerinde Aşk (1985)
  • Labirentindeki General (1989)
  • Aşk ve Öbür Cinler (1994)
  • Benim Hüzünlü Orospularım (2004)

Lulu ve Nana: Dünyanın ilk genetik tasarım bebekleri” başlıklı blog yazımıza gidebilir ya da Öğren kategorisine geri dönebilirsiniz.