Karaciğer, vücudumuzun temel taşları olan proteinlerin sentezini ve en önemli enzimlerin üretimini yapan hayati organlarımızdan bir tanesidir.

Metabolizmamızda oynadığı rol, kırmızı kan hücresi üretimi, glikojen depolanması gibi, görevlerini saya saya bitiremeyeceğimiz bu küçük laboratuvarın neden bu kadar önemli olduğunu ve toplumda ortalama olarak en çok görülen karaciğer rahatsızlıklarını birlikte inceleyelim.

Sağlıklı bir vücutta en ağır organ ve en büyük bez olarak bulunur karaciğer, bu da erişkin bir vücutta %3.5/4 oranına denk gelir. Yağ sindirimini yapan safranın üretiminden, hormon üretimine tepeden tırnağa tüm vücuda etkisi çok büyüktür. Bu kadar hayati bir konumda olan Karaciğer tabi ki özel ve hassas davranılmayı da hak ediyor. Alkol ve sigara kullanımı ile gereksiz ilaç kullanımından kaçınmak, düzenli egzersiz yapmak, stresten uzak durmak, sağlık kontrollerini düzenli olarak yaptırmak ve sağlıklı beslenmek sağlıklı bir karaciğer için dikkat edilmesi gereken başlıca hususlardır. Özellikle sağlıksız bir yaşam ve sağlıksız beslenme tarzı, karaciğerin yorulmasına ve yağlanmasına sebep olabilir ve bu da organa hasar verir. Peki, bu durumda nelerle karşılaşabiliriz?

Halk arasında en yaygın görülen rahatsızlık hepatitlerdir. Bir başka tanımla karaciğer iltihabı olan hepatit A, B, C, D ve E olmak üzere beş farklı türe ayrılır. Kan yolu ile cinsel temas ile ve kirlenmiş sular aracılığıyla bulaşabilen hepatit türlerinin görülme sıklıkları farklıdır ve her hepatit türü için de aşı bulunmaz. A grubu genellikle erken çocukluk döneminde Sarılık olarak adlandırılır ve aşısı yapılan birey hayatı boyunca bu hastalıktan korunmuş olur. B grubu da aşısı bulunan bir diğer türdür ve nadiren tedavi edilmesi gerekir. C, D ve E grubu ise diğerlerine göre daha dikkat edilmesi gereken ve aşısı bulunmayan gruplardır. C grubu kanser ve siroz gibi ölümcül hastalıkları tetiklerken, D ve E grubu da temiz su kaynağı olmayan ülkelerde sık görülür ve kötü sonuçlar doğurabilir.

Alkole bağlı olarak ya da genetik faktörlerden etkilenen en yaygın bir diğer hastalık da karaciğer yağlanmasıdır. Obezite sorunu ve buna ek olarak yoğun olarak doymuş yağ tüketimi karaciğer yağlanmasının önündeki büyük risklerdir. Hastalık sessiz ilerlediğinden kolay teşhis edilemeyebilir. Kan tahlili ve görüntüleme yapıldıktan sonra alkolün bırakılması ve sağlıklı beslenme programıyla hastalık tedavi edilebilir. Karaciğer kendini kolay yenileyebilen bir organ olduğundan erken teşhis çok önemlidir.

Tedavisi zor ve hayati risk içeren yaygın karaciğer rahatsızlıkları ise siroz ve karaciğer kanseridir. Maalesef sonuç almanın en zorlu olduğu bu durumlar genellikle kişinin çok yıprandığı tedavi süreçlerini de beraberinde getirir ve her zaman iyileşme fazla zorlayıcı olabilir. Bu noktada karaciğer sağlığımız için elimizden geldiğince yeşil yapraklı sebzeleri tüketmeli; alkol, sigara, trans yağlar ve şekerli gıdalardan uzak durmalıyız.

Kullanılan detay görseli en.wikipedia.org adresinden alınmıştır.

Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi” başlıklı blog yazımıza gidebilir ya da Öğren kategorisine geri dönebilirsiniz.