Kokular bize bazen hiç aklımızdan geçmeyen birini hatırlatır, bazen geçmiş bir anıya götürür ve duygularımızı anında harekete geçirir.

Öyle bir zaman yaşadığınız oldu mu? Yağmurdan sonra gelen toprak kokusu size ne hatırlatır? Ya da sokakta yürürken ansızın gelen bir kokunun size yaşattığı duygu selini hatırlar mısınız? Hiç çiçek kokladığınızda aniden bir çocukluk anısıyla dolduğunuz oldu mu? Elbette, herkes bu durumu yaşamıştır. Peki, bu nasıl mümkün olabilir dersiniz?

Bir koku algılandığında, burnun üst kısmındaki koku alma nöronları, beyne iletilen bir uyarı üretir. Bu ilk geldiği kısma, sinyali işleyen ve daha sonra koku hakkındaki bilgileri, (toplu olarak limbik sistem denir) onunla yakından bağlantılı diğer alanlara ileten koku ampulü denir.

Koku: Unutulmayan Tek Şey

Limbik sistem, bilim adamları tarafından ruh hali, hafıza, davranış ve duyguyu kontrol etmede önemli bir rol oynadığı kabul edilen beyindeki bir dizi yapıdan oluşur.

Genellikle beynin eski veya ilkel kısmı olarak kabul edilir, çünkü aynı yapılar ilk memelilerin beyinlerinde de mevcuttur. Bunu bilmek, kokunun hafıza, ruh hali ve duygu üzerinde neden bu kadar önemli bir rol oynadığını anlamamıza yardımcı olur.

Koku duyusu hafıza ile yakından bağlantılıdır. Koku alma işlevine sahip olan bizler, belirli anıları çağrıştıran kokuları düşünebiliriz; bir çocukluk pikniğini çağrıştıran bir meyve bahçesinin kokusu buna güzel bir örnektir. Bu genellikle, uzun zamandır unutulmuş bir olayı veya deneyimi hatırlamada tetikleyici olarak hareket eden bir koku ile kendiliğinden olabilir. Marcel Proust, “A Recherche Du Temps Perdu” (‘Geçmiş Şeylerin Hatırlanması’ veya ‘Kayıp Zamanın İzinde’ olarak tercüme edilir) adlı kitabında, bir kek kokusunun, çocukluk anılarını nasıl hatırlattığından bahsetmiştir.

Koku, hafızayla en yakından bağlantılı olan duyu olmasının yanı sıra oldukça duygusaldır. Parfüm endüstrisi bu şekilde çok çeşitli duygu ve hisleri iletmeye çalışan parfümler üretmiştir.

Daha kişisel bir düzeyde, iki kişi arasındaki çekim söz konusu olduğunda koku son derece önemlidir. Hatta bağışıklık sistemimizi oluşturan genler tarafından üretilen vücut kokumuz, bilinçaltımızda partnerlerimizi seçmemize yardımcı olabilir!

Kokuya karşı duygusal tepkimizin çoğunun, farklı insanların aynı koku hakkında tamamen farklı algılara sahip olabileceği gerçeğiyle doğrulanan bir çağrışım tarafından yönetiliyor olması muhtemeldir. Örneğin bir parfümü düşünelim; bir kişi belirli bir markayı “güçlü”, “aromatik” ve “baş döndürücü” bulabilirken, bir başkası onu “mide bulandırıcı” olarak tanımlayabilir. Ancak buna rağmen, büyük ölçüde bizi tehlikeye karşı uyardıkları için tüm insanların kötü bulduğu bazı kokular vardır; çürük yiyecek kokusu gibi.

Beyninizin koku merkezi sadece hafıza merkezine bağlanmakla kalmaz, aynı zamanda uzun süreli anıları da kendi içinde saklar. O eski parfüm şişesinden ya da kullanılmış kitapçıdaki ciltsiz kitapları uzun uzun koklayın. Aklınıza gelen hatıralar belki sizi hüzünlendirecek, belki de huzurlu hissettirecektir.

Okyanus Kirliliği” başlıklı blog yazımıza gidebilir ya da Öğren kategorisine geri dönebilirsiniz.