Kristof Kolomb, 15. yüzyılda Amerika’yı bir kıta olarak keşfetmeden önce bu devasa toprak parçasında Kızılderililer yaşamlarını sürdürmekteydi. Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfinden sonra birçok Avrupalı bu topraklara yerleşmeye çalıştı.  Kuzey Amerika’da koloni kuran ilk Avrupalılar İspanyollardı. 1526’da Lucas Vazquez de Ayllon adında bir İspanyol, Carolina’da bir koloni kurmaya çalıştı. Hatta Afrikalıları köle olarak ilk getiren de kendisiydi. Ancak girişim başarısız oldu. Birçok İspanyol hastalıktan öldü ve hayatta kalanlar koloniyi terk etti. 1565’te Pedro Menendez de Aviles, Florida’da ilk kalıcı Avrupa yerleşimini kurmayı başardı.

Kuzey Amerika’yı kolonileştirmeye yönelik ilk İngiliz girişimi ise Sir Humphrey Gilbert tarafından yapıldı. 1578 yılında Kraliçe Elizabeth kendisine Amerika’da bir koloni kurma izni verdi. 1583’te Gilbert küçük bir filoyla Newfoundland’a gitti. Ancak Gilbert kısa süre sonra bu girişimden vazgeçti. Kendisinden de bir daha haber alınamadı.

1585 yılında Richard Grenville tarafından yönetilen yeni bir sefer gerçekleştirildi. Grenville’in koloni kurmaya çalıştığı topraklara Virginia adı verdi. Daha fazla adam ve malzeme temin etmek için İngiltere’ye geri döndüğünde sömürgeciler gıda ve malzeme eksikliği sebebiyle Virginia’yı terk ettiler ve İngiltere’ye geri döndüler. 1587’de John White adında bir maceraperest aynı topraklarda yeni bir koloni kurmak için başka bir girişimde bulundu ancak İngiltere ve İspanya arasındaki savaş nedeniyle o da başarılı olamadı. Başarı ancak bir grup maceraperestin bir araya gelip kaynaklarını bir koloni kurmak için bir araya getirmesiyle geldi. Ardından önce İngiliz kolonilerinin, akabinde de kıtaya koloni kurmak maksadıyla gelen Avrupa ülkelerinin sayısı arttı.

ABD günümüze benzer yapısını ise Amerikan Bağımsızlık Savaşı sonrası elde etti. 1775–1783 yılları arasında Büyük Britanya ve Kuzey Amerika’daki On Üç Koloni arasında geçen ve Amerika Birleşik Devletleri’nin kurulmasıyla sonuçlanan bu savaş Amerikan Devrimi olarak da adlandırılmaktadır.

Dinamik ve genç bir yapıya sahip olması, fazla sayıda yer altı zenginliklerini barındırması ve işlenmesi kolay topraklar bulunması nedeniyle ABD, 19. yüzyılda hızla gelişerek büyük bir sanayileşme sürecine girdi ancak bu hızlı ilerleme uzun sürmedi. 1861-1865 yılları arasında yıkıcı bir İç Savaş ülkeyi felaketin eşiğine getirdi. Kuzeydeki eyaletlerin savaşı kazanmasıyla birlikte ABD, sahip olduğu gücü tekrar elde ederek gelişme dönemine devam etti.

amerikan tarihi

Kolonileşmenin ilk dönemlerinde yerlilerle arkadaşça başlayan ilişkiler, yıllar geçtikçe sert çatışmalara dönüştü. Bu çatışmalar esnasında Amerikan yerlilerinin yemek kültürleri ve savaş teknikleri koloniciler tarafından benimsendi. İlk kolonicilerin çoğu çiftçiydi, sonradan gemi yapımı ve balıkçılık alanlarında kendilerini geliştirdiler. Ekonomik alandaki ilerlemelerle birlikte nüfus hızlı bir şekilde artmaya başladı. 1700’lerin başında on üç koloninin nüfusu yaklaşık 250 bine, 1760 yılında ise 1,7 milyona ulaştı. Sömürgelerin bu kadar hızlı yayılması, sömürgeci ülkeler arasındaki gerilimi de arttırdı.

Vergilerin giderek ağırlaşması ve halkı kızdıran zorlayıcı düzenlemeler, İngilizlere karşı protestoların ve çatışmaların yaşanmasına sebep oldu. Bu çatışmalar, tarihte Amerikan Devrimi’ni başlatan savaşlar olarak da bilinir. 1776’da Thomas Jefferson ve diğer temsilciler bir bildiri taslağı hazırladı. Bağımsızlık Bildirgesi olarak bilinen bu bildiri 4 Temmuz 1776’da kabul edildi. İngilizlerin 1781 yılında teslim olmaları ve yenilgiyi kabul etmelerinin ardından Paris Antlaşması imzalandı ve böylelikle Amerikan kolonilerinin bağımsızlığı tanındı. Bir anlamda kuzeyde Kanada, güneyde Florida ve batıda Mississippi Nehri’ne kadar uzanan yeni bir ulusun temeli atıldı.

1789 yılında Haklar Bildirgesi olarak yayınlanan anayasayla birlikte, güçlü bir merkezi devlet altında eyaletler birliği kuruldu. 1789’da yapılan seçimlerde George Washington ilk cumhurbaşkanı oldu. ABD bağımsızlığını ilan ettikten sonra Appalachian Dağları ile Mississippi Nehri arasındaki bölgede Kentucky ve Tennessee adında iki eyalet kuruldu.

1800’lü yıllarda ulaşım araçlarındaki teknolojik gelişim ile birlikte nakliye ve ticarette de önemli gelişmeler yaşandı. Bu da ABD’nin ekonomik olarak büyümesine katkı sağladı. 1860’lı yıllarda kölelik, hala çözüme kavuşulamayan bir konuydu. 1860’ta köleliğe karşı olduğu bilinen Abraham Lincoln’ün yeni cumhurbaşkanı olarak seçilmesinin ardından güney eyaletleri Birlik’ten çekildi. Nisan 1861’de hem Doğu’da hem Batı’da çok şiddetli çatışmalar yaşandı. 1863’te Lincoln, yayınladığı Kurtuluş Bildirisi sayesinde güney eyaletlerdeki tüm köleleri serbest bıraktığını ilan etti. 1865’e kadar devam eden iç savaşın bitmesinden birkaç gün sonra Lincoln’e suikast düzenlendi. Savaştan sonraki on yıl boyunca Amerika siyasal, sosyal ve ekonomik açıdan tam bir değişim sürecinde olduğu için bu dönem kitaplarda “Yeniden Yapılanma Dönemi” olarak nitelendirildi.

“Anadolu Yakası’nda Yapılacak En Güzel 10 Aktivite ” başlıklı blog yazımıza gidebilir ya da Öğren kategorisine geri dönebilirsiniz.