Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB), her coğrafyada ve tüm sosyoekonomik düzeylerde görülebilen nörogelişimsel bir bozukluktur. 2 Nisan Otizm gününü kutlamak, otizmli bireyleri daha yakından tanımak ve farkındalık geliştirmek bakımından oldukça önemlidir.

Birleşmiş Milletler 2 Nisan’ı Dünya Otizm Farkındalık Günü olarak ilan etmiştir ve tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de erken teşhis, tedavi ve eğitim hizmetlerinin önemini vurgulamak amacıyla Nisan ayı boyunca çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.

Otizm Farkındalığı

Otizm farkındalığına dair ilk adım, otizm belirtilerini bilmek ve sağlık kuruluşlarının ilgili bölümlerine başvurmaktır. Otizmli bireylerin sosyal hayata katılımını sağlamak için ebeveynlerin, öğretmenlerin ve sağlık çalışanlarının hastalığın erken belirtilerini fark etmeleri büyük önem taşımaktadır. Temelsiz inançlar, ayrımcılık ve damgalanma korkusu otizmin tanı ve tedavisinin gecikmesi konusunda büyük bir tehlike arz etmektedir. Erken teşhisin hastalığın tedavisinde olumlu sonuçlar sağladığı unutulmamalıdır. Bu sebeple bilimsel anlamda donanmak ve farkındalık kazanmak, temelsiz inançlardan sıyrılmak gerekir. Teşhis sonrası en etkili tedavi yoğun, kesintisiz ve nitelikli özel bir eğitimdir.

Farkındalık aşaması, özellikle bebek ve çocukların doğumlarından itibaren önemli bir rol oynayan;

  • Sağlık hizmetlerinde çalışan personeller,
  • Pediatri alanında çalışan diğer meslek grupları ve
  • Ebeveynler için oldukça önemlidir.

Otizmli Bireylerin Eşitsizliklerden Etkilenme Oranları Daha Yoğun!

Son on yılda, genel olarak ve özel olarak otizmli kişiler için eğitime erişimin artırılmasına yönelik büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Bununla birlikte, COVID-19 salgını dünyaya yayılırken, ülkelerin çoğunda okullar geçici olarak kapatıldı ve bu durum dünya çapındaki öğrencilerin yüzde 90’ından fazlasını etkiledi. Pandeminin neden olduğu öğrenme kesintisi, yıllarca süren ilerlemeyi tersine çevirdi ve eğitimdeki eşitsizlikleri de şiddetlendirdi. Özellikle Otizmli birçok öğrenci bu eşitsizliğin şiddetlenmesinden olumsuz yönde etkilendi ve araştırmalar bu bireylerin rutinlerdeki aksaklıklardan, güvendikleri hizmetlerden ve desteklerden diğer bireylere nazaran orantısız şekilde etkilendiklerini gösterdi.

Otizm Farkındalığını Arttırmak İçin Neler Yapabiliriz?

  • Nisan ayı boyunca etkinliklere katılım sağlayabilir ve bu katılıma arkadaşlarımızı da teşvik edebiliriz.
  • Sosyal medya mecralarından Nisan ayı boyunca farkındalığı geliştirecek paylaşımlar yapabiliriz.
  • Otizmli kişilerin yaşamlarını iyileştirecek ve sosyal yaşama entegre olabilmelerini sağlayacak adımları ve araştırmaları destekleyebiliriz.
  • Otizmli bireylere yönelik temelsiz inanışları ortadan kaldırmaya yardımcı olmak için, bu konuda bilimsel olarak bilinç kazanabilir ve etrafımızdaki insanlarla konuşabiliriz.

Otizm, kişinin sosyal etkileşimlerde bulunma yeteneğini etkileyen ve aynı zamanda tekrarlayıcı ve kısıtlı davranışlara neden olan davranışsal ve iletişimsel etkilerle karakterize edilen gelişimsel bir bozukluktur. Sosyal ve iletişim becerilerinde güçlük çeken normal zekâlı çocukların bir bozukluğu olarak tanımlanan Otizm, her coğrafyada ve tüm sosyoekonomik düzeylerde görülebilen nörogelişimsel bir bozukluktur. Toplumsal alanda herhangi bir temele sahip olmayan dogmatik tanımlarla herkesin mücadele etmesi ve farkındalığı arttırarak Otizmli bireylerle dayanışma göstermesi, bu bireylerin sosyal alana daha kolay entegre olabilmeleri için oldukça önemlidir.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Önündeki Engeller” başlıklı blog yazımıza gidebilir ya da Önemse kategorisine geri dönebilirsiniz.