fbpx

Bugünün Gençleri Neden Büyümek İçin Acele Etmiyor?

Evlenme yaşının gittikçe artırdığı bir zamanda ergenlik çağındaki gençlerin evlilik ve benzeri kurumlara ya da yetişkin aktivitelerine yaklaşımı değişim gösteriyor. Şimdiki zamanın gençlerinin daha az alkol tükettiği, flörtleşmeye daha az zaman ayırdığı ve yarı zamanlı işlerde daha az çalıştığı gözlemleniyor.

Bu konuda yapılan bir araştırmada, 10 ya da 20 yıl önceki ergenlere kıyasla son yıllarda ergenliğini yaşayan gençlerin “yetişkin aktivitelerine” daha az meraklı olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Bu araştırmada, yaşıtları ile flört etmeleri ya da ebeveynleri olmadan araba kullanma ve dışarı çıkma olasılıklarının daha düşük olduğu görülmüştür.

Bugün gençlerin büyümek için acele edip etmediğine dair tartışmalar sürmektedir. Bazı araştırmacılar günümüz gençlerinin daha erdemli ve sorumlu olduğunu savunuyorken bazıları gençlerin sadece tembel ve sıkıcı olduğunu ileri sürebiliyor. Gerçekten de bugün gençlerin ev ödevlerine ve okulla ilgili diğer sorumluluklarına 1990’lardaki bir gençten daha az vakit harcadığı ileri sürülebilir. Bununla birlikte ders dışı etkinliklere harcanan zamanda da yine azalma olduğu iddia edilmektedir.

Çalışmak, araba kullanmak, alkol almak, cinsel ilişkiye girmek ve flört etmek tek bir ortak noktaya sahiptir: Bunlar yetişkinlerin yaptığı etkinliklerdir. Şimdiki genç nesil, yetişkinliğin sorumluluklarının yanı sıra büyümenin eğlenceli yönlerini de erteliyor gibi görünmektedir.
Ergenlik, bir zamanlar yetişkinliğin başlangıcı olarak görülürken şimdi çocukluğun bir uzantısı gibi seyrediyor. Bu, gençlerin daha erdemli veya daha tembel olduğu anlamına gelmiyor aslında.

Yalnızca büyümelerinin, daha uzun bir zamana yayıldığını gösteriyor. Örneğin daha az çocuğa sahip olan ve her çocuğunun gelişimi için çok fazla zaman harcayan ailelerin ergen çocukları, yetişkinliğe daha uzun bir sürede geçiş yapabiliyor. Dolayısıyla çocukların yetiştiği aile, kültür, toplum yapısı ve bunlara bağlı olarak değişen değerler çocukların ergenlik dönemlerindeki tutumlarında belirleyici olabiliyor.

Üniversite yöneticilerinin; gençlerin ebeveynlerine sormadan, onların yardımı olmadan çalışma yeteneğinden yoksun oldukları konusunda endişe duyduğuna dair iddialar bulunuyor. Bunun başlıca sebeplerinden biri olarak da ebeveynlik tarzlarının ve şimdiki çocukların büyüdüğü toplumsal koşulların değişmesi gösterilebilir.

Ebeveynlerin eğitimden arkadaşlıklara, ders dışı etkinliklerden hobilere kadar çocuklarının hayatlarının neredeyse her yönüne fazla dahil olmaları gençlerin büyümek için acele etmemesine yol açabiliyor. Aslında büyüme konusunda acele etmeyen yalnızca gençler değil. Yetişkinlerin hayatının da 1980 ve 1990’lardaki yaşıtlarına göre daha yavaş ilerlediği söylenebilir. Dolayısıyla büyümekte acele etmemenin çağımızla ilişkili bir durum olduğu da söylenebilir.

Ergenlik çağındaki gençlerin büyümemekte ısrarcı olması durumunda çevresindeki yetişkinlere ve ebeveynlerine iş düşmektedir. Gençlerin nihayetinde yetişkin olarak ihtiyaç duyacakları becerileri geliştirme fırsatına sahip olmalarını sağlamak gerekir. Ebeveynler içinse bu, gençleri evden daha fazla uzaklaştırmak için bir çaba göstermek anlamına gelebilir. Aksi takdirde, sonsuza kadar sizinle yaşamak isteyebilirler!

“Gençler Daha Mı Az Uyuyuyor?” başlıklı blog yazımıza gidebilir ya da Öğren kategorisine geri dönebilirsiniz.

Herhangi bir şey ara